18 Ağustos 2011 Perşembe

Uzaktan bir bulut geçer...Karanlık bir çocukluk bulutu....Gerçeküstü bir ressam...Dünyayı değiştirmeye başlar......

BEN ÖLÜRSEM AKŞAMÜSTÜ ÖLÜRÜM


Şehre simsiyah bir kar yağar

Yollar kalbimle örtülür

Parmaklarımın arasından

Gecenin geldiğini görürüm




Ben ölürsem akşamüstü ölürüm

Çocuklar sinemaya gider

Yüzümü bir çiçeğe gömüp

Ağlamak gibi isterim

Derinden bir tren geçer




Ben ölürsem akşamüstü ölürüm

Alıp başımı gitmek isterim

Bir akşam bir kente girerim

Kayısı ağaçları arasından

Gidip denize bakarım

Bir tiyatro seyrederim




Ben ölürsem akşamüstü ölürüm

Uzaktan bir bulut geçer

Karanlık bir çocukluk bulutu

Gerçeküstü bir ressam

Dünyayı değiştirmeye başlar

Kuş sesleri, haykırışlar

Denizin ve kırların

Rengi birdenbire karışır




Sana bir şiir getiririm

Sözler rüyamdan fışkırır

Dünya bölümlere ayrılır

Birinde bir pazar sabahı

Birinde sararmış yapraklar

Birinde bir adam

Her şeye yeniden başlar ATAOL BEHRAMOĞLU

15 Ağustos 2011 Pazartesi

Üçüncü yol,"tecrübe"gerçekten kolay elde edilmiyor..Öyle "pat" diye oluşuverecek birşey değil..Zaten "tecrübe" denilen şey, bir yığın hataları yapa yapa kazanılır...Bu, yıllar alır tabii ki..Her hata yapılışında duyulan acı, tarifi imkansız izler bırakır insanda..Sonunda, en sonunda mükemmelleşirsin,olgunlaşırsın.Bazıları en kolay yolu seçip, başarıya giden o yokuşu hızlıca tırmanmaya çalışır ama tepetaklak geldiklerinde anlarlar yanlışlarını.Yeniden ayağa kalkıp,tırmanışa geçmeye azmedenler, yeniden,yeniden düşecekler,kanayacak,parçalanacaktır heryerleri..Ve mutlaka zirveye çıkmayı gerçekten isterlerse, çıkacaklardır en sonunda..Her tarafları acısa,kanasa da..Ama bunun için seneler gerekir...İşte "tecrübe" denilen şey başarıya doğru giderken o yollarda karşılaşılan korkunç engellerin, insanda bıraktığı yaraların izleridir..(Naçizane Düşüncelerim....Leyla Değirmenci..)



"Bir insanın akıllı olması için üç yol vardır.
Birincisi:İyi düşünmektir,bu en soylusudur.
İkincisi :Taklit etmektir,bu en kolayıdır.
Üçüncüsü:Denemiş olmaktır,bu en acısı ve en iyisidir."Conficius

Bu Mari Antoinette çok enteresan bir kraliçeymiş büyük bir ihtimalle..Açlıktan bağıran halkının ekmek bulamadıkları için bağırdığnı öğrenince"Ekmek bulamazlarsa pasta yesinler.." diyecek kadar dünya ile alakası olmayan bir kraliçe..Aşağıdaki yazıda, ölürken söylediği son sözlerine bakılırsa da,hakikaten hayal aleminde yaşıyormuş...Bir zaman tüneli olsa ilk tanışacağım kişilerin başında geliyor MARİ ANTOİNETTE ..(L.D)

Fransız İhtilali kadar meşhur Fransız Kraliçesi..Mari Antoinette... İdama mahkum edildi.... Acele ile giyotine çıkarken, celladın ayağına bastı... Bu sakarlığından çok mahçup olan kralice, celladından özür diledi:

 
 - Affedersiniz mösyö, bilerek yapmadım. MARİ ANTOİNETTE

Başarı, Daima Başarı..(L.D)




"Başarı hiç bitmeyecek bir yolculuktur..Asla bir varış noktası değildir..."Ben Sweetland

Bir Hiç olduğumuzu Kabul Edebilsek Herşey Daha Güzel Olacak Aslında... Ama Ortalık Kendini Birşey Sanan İnsanlarla Dolu Maalesef........


Geri gelmeyen 4 şey........

Dünyanın sonuna kadar daima örnek alınacak ve örnek verilecek bir kişi..(Bloğunda paylaşan:Leyla Değirmenci)

Hayatta neden ve nasıl etkileneceğimiz asla belli olmaz...Bazen bize çok kötü gelen bir olay tüm yaşantımızı en olumlu bir şekilde değiştiriverir...(L.D)

14 Ağustos 2011 Pazar

İçimden, Öylesine Geliverenler..(L.D)

  KÜRESELLEŞEN DUYGULARIMIZ
Somalileri, ilk defa geçen yıl korsanlarıyla tanımıştım.Bizim birkaç denizcimizi kaçırıp günlerce rehin almışlardı hani..Bir de, bu yıl açlık ve kuraklıkla boğuşan ana-babaları,yüzleri sinek içinde, kocaman kafalarıyla bir deri bir kemik kalmış bebeleriyle tanıdım.Denizcilerimizi kaçırdıklarında çok kızmıştım.Hatta onlardan nefret bile etmiştim.Bu yıl ise, içimde onlara karşı sonsuz bir merhamet ve sevgi hissi var.Bir yılda insanın duyguları nasıl bu kadar değişebiliyor yarabbim! Demek ki duygularımıza güvenmememiz gerekiyor..İçimizden akarcasına geliveren, en safiyane hisler değil artık onlar..Değişime uğradılar..Bize anlatılanlara veya sunulanlara göre karar veriyoruz..Hiç ummadığımız bir zaman diliminde, duruma göre kılık değiştirebiliyorlar..Duygularımız ve düşüncelerimiz de küreselleşti..Bize ne sunuluyorsa,biz ona inanıyoruz,güveniyoruz ve etkileniyoruz..Bu küreselleşme denilen şey insanları iyice etkisi altına aldı..Küresel ekonomik kriz,küresel ısınma,küresel barış,küresel savaş..v.s v.s Zaten Somalilerin, bu kadar kuraklık ve açlıkla boğuşması küresel ısınma nedeniyle değil midir? İnsanların memleketine,iki yıldır bir damla yağmur düşmüyormuş..Neden acaba?Bu küresellik denilen şey; in midir,cin midir? Şahsen anlamış değilim..Bugün Somalilere çıkan küresel açlık piyangosu,yarın başkalarına da çıkmayacak mı?Evet,şu anda özellikle de Ramazan ayında,maneviyat duygularının iyice kabardığı bir zamanda,insanlar gerçekten yardım etmek için yarışıyorlar..Onlara bir lokma ekmek gönderebilmek için canla başla koşuyorlar,koşuyoruz hepimiz..Koşmalıyız da zaten..Ne kadar güzel ?Böyle olması gerekir..Çünkü bir insanlık dramıdır orada yaşananlar..Ama bu ne zamana kadar sürecek? Şu anda onların karınları doyuruluyor..Birilerini doyurmak tarifi imkansız, şahane bir duygu..Peki kışın ne olacak? Gelecek sene? Ve ondan sonraki seneler..Oradaki kocaman bir millet, "başkaları ekmek göndersin de biz yiyelim" diye mi bekleyecek? Yoksa, korsanlık mı yapacaklar?Onlara balık vermektense, balık tutacak yerler göstermek lazım değil midir aslolan?Tutulacak olan o balıkların, küresel dünyanın her bir köşesinde,tekrar eski zamanlardaki gibi bol miktarda olmasını diliyorum,diliyorum ama dilemek yetmiyor..Bütün insanlık bunu düşünmeli,Cennet gibi bir dünya için neler yapılabilir,ona karar verip uygulanmalı..Bırakalım dünyayı ,seyir defteri çerçevesinde, kendi etrafında ve güneşin etrafında dönsün dursun..Yeter ki içindeki biz insanlar,dönmeyelim..Mert olalım,dürüst olalım..Dünyanın içine etmeyelim..Birbirimizin lokmalarını çalmadan,arkadan kuyusunu kazmadan,yalakalık,riyakarlık yapmadan,kardeşçesine yaşamasını bilelim..Aslında sadece bunları yapabilsek bile, ortada "küresel tuhaflıklar" diye bir şey kalmayacaktır...
Yazan:Leyla Değirmenci

Bambu Ağacı

Çin' deki Bambu ağacının yetişmesi hayat felsefesi için güzel bir örnektir. Çinliler bu ağacı söyle yetiştirir: Önce ağacın tohumu ekil...