10 Kasım 2013 Pazar

10/KASIM/ 1938 ' den 10/ KASIM/ 2013 ' e

Ata'mı 75. ölüm yıldönümünde saygı ve minnetle anıyorum..
Ruhu şad,mekanı cennet olsun....

23 Haziran 2013 Pazar

NAÇİZANE DÜŞÜNCELERİM....(L.D)

  • Adam kayırmanın had safhaya ulaştığı günümüz dünyasında artık herkesi "ilahi adalet"e havale ediyorum..İnsanlara laf anlatmaktan, eğriyi, doğruyu,iyiyi güzeli göstermekten bıktım, usandım, gına geldi resmen..
    Bilgisayarların bu derece herşeyi bildiğini düşünen bizler, acaba şunu aklımıza hiç getiremiyor muyuz..? Eskiden büyüklerimiz bize sağ tarafımızda iyilikleri yazan melekler,sol tarafımızda ise kötülükleri yazan melekler olduğunu söylerlerdi..
  • O zamanlar bu söylemler karşısında çocuk aklımızla, ya gülerdik, ya da korkardık..Biraz soyut bir kavram gibiydi çünkü..Oysa şimdilerde bunun hiç de soyut olamayacağını düşünmeye başladım..Belki de sağ ve sol tarafımızda iyilik ya da kötülüğü yazan bir şeyler var..Önceden "melek" adı verilen bu varlıkların, bugün gelişen teknolojik düzende, iyiliklerimizi ya da  kötülüklerimizi hafızasına alan hücreden flash belleklerin bizi yaratan tarafından sağ ve sol taraflarımıza yerleştirilmiş olabileceğini düşünmeye başladım..
    Mahşer günü hesap verme sırası geldiğinde,insanların bilmeden taşıdığı bu bellekler vasıtasıyla, kocaman bir bilgisayar ekranında, herşeyin ortaya dökülmesi niye mümkün olmasın ki..? Sonuç olarak,insanlar birbirini bu dünyada alaverelerle,dalaverelerle kandırılabilirler ama tüm bunların hepsi,bizim insiyatifimiz dışında belki de kayıt altına alınmaktadır..! Ve birgün, o büyük randevuya gidildiğinde mekanizmalar çalışacak,ilahi adalet işte o zaman tecelli edecek..Şu sıralar neyin iyi, neyin doğru, neyin yanlış olduğu konusunda epeyce kafam karıştı, özellikle son zamanlarda..!! Birbirinden daha üstün olma hırsı içinde, insanların her türlü sahtekarlığı kullandıklarını görür oldum..Birgün önceki söylediklerini, bir gün sonra yalanlar oldular..!! Velhasılı, manevi dünyada herkesin yaptığı alenen herkese gösterilir inşallah..
    Öylesine işte, naçizane düşüncelerim...
       
    Tüm İslam Aleminin Beraat Kandili mübarek olsun....(Leyla Değirmenci)

2 Nisan 2013 Salı

Mücevherlerim: "Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü.." oyunundan...

Mücevherlerim: "Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü.." oyunundan...: Tanrım seninle biraz konuşmak istiyorum. Yalnız Türkçe konuşabilir miyiz ? Üzgünüm, ben Arapça bilmiyorum da.. Kürşat dayım senin yalnı...

Mücevherlerim: "Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü.." oyunundan...

Mücevherlerim: "Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü.." oyunundan...: Tanrım seninle biraz konuşmak istiyorum. Yalnız Türkçe konuşabilir miyiz ? Üzgünüm, ben Arapça bilmiyorum da.. Kürşat dayım senin yalnı...

"Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü.." oyunundan...

Tanrım seninle biraz konuşmak istiyorum. Yalnız Türkçe konuşabilir miyiz ? Üzgünüm, ben Arapça bilmiyorum da.. Kürşat dayım senin yalnızca Arapça bildiğini düşünüyor.. Ama sen bizim Tanrı'mızsın ve bütün dilleri bilirsin öyle değil mi..? Tanrım, ben babamı yanına alışın konusunda konuşmak istiyorum seninle.. Kızmazsın umarım..Çünkü senin bu çeşit konuşmalardan hoşlanmadığını söylüyorlar..Ama bu işte biraz aceleci davranmadın mı..? Babam biraz daha bizimle kalabilirdi bence..Onu yanına aldığına göre, bir bildiğin vardır mutlaka.. Tanrı’nın neyi niçin yaptığına aklımız ermezmiş bizim, öyle diyorlar.. Senin adına konuşan ne çok insan var Tanrım, hiç dikkatini çekti mi.. ? Yani çekmiştir mutlaka... Tanrım babama iyi bak olur mu ..? Biliyorsun o ticaretten anlamaz.. Kendisi mutlaka anladığını iddia edecektir ama sen yine de onu ticari bir işte kullanma..O iyi bir memurdur aslında.. Masa başı bir iş verirsen, mutlaka başarılı olacaktır. Özür dilerim Tanrım, işine karışıyor gibi oluyorum ama...Tanrım,biliyor musun babam çok iyi bir insandı.. Ve herhalde onu cennetine alacaksındır.. Bu da, benim onu bir daha göremeyeceğim anlamına geliyor..Çünkü ben deliyim ve cennete girmem imkansızdır herhalde.. Çok uzattım biliyorum, çok uzattım ama hemen bitiriyorum..Son olarak, kendimle ilgili bir şey sormak istiyorum. Belki kızacaksın ama sormak zorundayım.. Tanrım, ben bundan sonra ne yapacağım.. ?

10 Mart 2013 Pazar

PRATİK BILGİLER

1) Gözlüğünüzün vidası çok çabuk çıkıyorsa vidayı takmadan önce,vidanın gireceği deliğe renksiz oje damlatın.Vidayı öyle takın.
2) Satın aldığınız ayakkabılar
ayağınızı sıkıyor ise onları bir kaç dakika buhara tutun.
3) Makasınızı bilemek istiyorsanız,zımpara kağıdı kesin.
4) Halıdaki sigara yanıklarından,­yanık­ y­er­ler üzerinde zımpara kağıdı ile dairesel hareketler yaparak kurtulabilirsiniz.
5) Mobilyaların yerlerini değiştirdiğinizde halıların üzerinde iz bırakır.Bu izleri yok etmek için izlerin üzerine bir parça buz koyun ve erimesini bekleyin.Daha sonra üzerinde elektrik süpürgesini gezdirin.İzden eser kalmadığını göreceksiniz.
6) Fermuarlı giyeceklerinizi çamaşır makinesine koymadan önce kapalı olup olmadığını kontrol edin.Açıksa zedelenebilirler.
7) Üst üste koyduğunuz bardaklar yapışıp çıkmıyorsa bir leğenin içerisine koyun.Üstteki bardağın içerisine buz koyup leğenin içerisine yavaş yavaş sıcak su koyun.Bardakların kolayca çıktığını göreceksiniz.
8) Satın aldığınız plastik ve cam eşyalarin üzerine yapıştırılan etiketlerden kurtulmak için etiketin üzerine yemeklik margarin sürün ve 15 dakika bekletin.Bir bez ile ovalayıp yıkayın.Üzerinde hiç bir leke ve çizilme oluşmayacaktır.
9) Ütü yapmayı kolaylaştırmak ve süreyi azaltmak için ütü masasının kılıfının altına alüminyum folyo koyun.Sıcağı geri yansıtacağından ütü yapmak daha kolay olacaktır.
10) Bez pabuçların temizlenmesi sorun oluyor ise pabuçları bir yastık kılıfının içerisine koyun.Kılıfın ağzını kapayın ve çamaşır makinasında yıkayın.Yeni gibi olacaklardır.
11) Buz kalıplarınızı su ile doldurmadan önce bölmelere portakal,limon ve dilediğiniz meyve parçacıkları yerleştirirseniz dekoratif buzlar elde etmiş olursunuz.
12) Eğer ayaklarınız çok ısınıp şişiyorsa onları saatlerce sıcak suda bekletmeyin,aksine kolonya ile ovalayın.Bilekleriniz ve ayaklarınız şişmeyecektir.
13) Eğer ayaklarınız çok hassas ise,sıcak havalarda şikayetleriniz artıyorsa,her sabah bir kaç damla zeytinyağı ile ovalayın.
14) Pamuklu giysilerinizin çekmemesi için ilk yıkamada bir gece soğuk suyun içerisinde bekletin,sonra yıkayın,çekmeyeceklerdir.
15) Dirsek ve topuklarınızın sertleşmesini istemiyorsanız,bir dilim limon ile ovun.Böylece yumuşacık olacaklardır.
16) Yeni bir tava satın aldığınızda ilk önce içinde bir miktar sirke kaynatın.Bu işlem ilerde kızartmalarınızın tavaya yapışmasını önleyecektir.
17) Cevizle dost olun.İçindeki yağ beyin hücreleri için çok yararlıdır.Kan şekerini düşürdüğü için şeker hastalarına da uzmanlar tarafından tavsiye edilir.
18) Duvarınıza çivi çakacağınız zaman işaretlediğiniz yerin üzerine çapraz bant yapıştırın.Çiviyi öyle çakın. Böylece duvarın alçısını çatlatmamış olacaksınız.
19) Kızartma yağını bir kaç kez kullanabilirsiniz.Kullanılır durumda olup olmadığını anlamak için kızgın yağın içerisine bir dilim ekmek atın.Ekmekte kara lekeler oluşmuyorsa kullanabilirsiniz.
20) Cevizlerin kabuklarını kolayca açabilmek için onları bir gece tuzlu suyun içerisinde bekletin.Böylece içleri de dağılmayacaktır.


KAVUN KOKUSU
Buzdolabındaki kavun kokusu son derece rahatsız edicidir.
Bunu gidermek için, dolaba sirke ile ıslatılmış bir peçete koymanız yeterli olur.

SOĞAN KOKUSU
Pek çok kişi pişmekte olan soğanın kokusundan hayli rahatsız olur.
Bunu önlemenin çok kolay bir yolu var: içine bir-iki karanfil atmak.

TUZLU YEMEK
Yemeğin tuzunu fazla kaçırdıysanız, tencerenin dibine birkaç dilim çiğ patates koyup pişirin. Yemeğin tuzu çekilecektir.

BALIK KOKUSU
Bıçağınızdaki balık kokusunu çıkarmak çok zordur.
Fakat, kuru bir beze bir parça karabiber ekerek bıçağınızı iyice ovarsanız hemen çıkar.

BALIK YERKEN KOKUSU ELİNİZE SİNMEMESİ İÇİN
Balığı yemeye başlamadan önce elinizi limonla silerseniz. elinize balık kokusu sinmez.
Yıkayınca balık kokusunun elinizde olmadığını göreceksiniz. Aslında bıçağınıza da bu yöntemi tatbik edebilirsiniz.

BALIK PİŞİRİRKEN
Balıkları kızartmak üzere yıkadıktan sonra kurulamanızda fayda var.
Bu surette balığın una ve yumurtaya daha iyi bulanmasını sağlamış olursunuz.

KİRLİ ELLER
Eliniz katran gibi yapışkan bi madde ile kirlenmiş olabilir.
Önce vazelinle güzelce silin. Ardında da sabunla yıkayın. Katrandan iz kalmaz.

ÇAMUR LEKESİ
Çamur henüz kurumamış ise, ipekli ve yünlü kumaşlarda iyice kurumaya bırakılmalıdır.
Sonra çamur sert bir fırça ile fırçalanır ve sirke sürülür.

SÜTÜN TAŞMAMASI İÇİN
Sütü kaynatacağınız tencerenin ağız kısmına sıvı yağ sürerseniz sütün taşmasını önlemiş olursunuz.

ÜTÜ YAPARKEN
Ütü yapmayı kolaylaştırmak ve süreyi azaltmak için, ütü masasının kılıfının altına alüminyum folyo koyun.
Sıcağı geri yansıtacağından ütü yapmak daha kolay olacaktır.

CAM SİLERKEN
Camlarınızı silerken suyun içine biraz tuz koyarsanız hem daha kolay temizlenir hem de tertemiz, pırıl pırıl olur.

SARIMSAK KOKUSU
Ellerdeki sarımsak kokusunu çıkarmak için avucunuza biraz tuz alıp, hafifçe nemlendirdikten sonra iyice ovalayın.
Sabunla da iyice yıkarsanız sarımsak kokusunun çıkmış olduğunu göreceksiniz.

ARI ve SİVRİSİNEK SOKMALARI İÇİN
Kesme şekeri hafif ıslatın, sokulan kısmın üzerine hafifçe bastırın zehiri alır ve kaşınmayı şişmeyi önler.

TER KOKUSU
Ter kokusuna neden olan bakterilerden kurtulmak için pamuğu şekersiz ve alkol bazlı bir ağız gargarası ile ıslatın ve koltuk altlarına sürün.
Koltuk altlarını jiletle yeni temizlediyseniz, bunu denemek için bir gün bekleyin.

ISLANIP BOZULAN TELEFON YA DA KAMERALARINIZ
Telefon veya kameranız suya düşmüş veya ıslanmış ise pilini cikarin ve pirincle dolu bir torbada birkac gun bekletin. Pirincler suyu ve nemi emeceginden telefonunuz tekrar calisaca
ktir.

21 Şubat 2013 Perşembe

Dünyanın 4 tane güçlüğü vardır.......



1-Yalnız başına ihtiyarlık
 
2-Gurbette hastalık
 
3-Yokluk içinde borç
 
4-Yolculukta uzun yol
                        -İbn El-Mukaffa

MUTLULUĞUN SIRRI GÜLSE BİRSEL'DEN......




         Toplanın, mutluluğun sırrını veriyorum..!

Bir kere şu ortaya çıktı: Para, mutluluk getirmiyor kardeşim! Modern dünya, sadece ‘daha zenginlerin’, ‘daha az zenginlerden’ biraz daha mesut olduğunu, bu saadetin de ‘üstünlük’ hissinden kaynaklandığını ve uzun sürmediğini keşfetti! Psikologlar ‘mutluluk’ konusuna takmış durumdalar. Temel ihtiyaçları karşılandığı sürece, daha fazla para ekstra bir mutluluk getirmiyor.

Peki kim, niye mutlu oluyor? Time dergisinin son sayısı, birçok bilim adamının bu konuda yaptığı araştırmalardan çıkan ilginç sonuçları konu alıyor. Mutluluk, bizim sandığımız etkenlerden çoğuyla hiç bağlantılı değil!

Para? Hiç alakası yok!
Eğitim? Hiç etkisi yok!
Zekâ? Aynı şekilde!

Gençlik? Bilakis! Yaşlıların hayattan gençlere göre daha çok zevk aldıkları ve depresyona daha az meyilli oldukları kanıtlanmış!

Evlilik? Araştırmalara göre, evli insanlar bekârlara göre biraz daha mutlu olsa da, bunun sebebi zaten mutlu olmaya meyilli insanların evlilikleri daha kolay yürütmesiyle ilgili olabilir!

Güneşli havalar? Hayır! Amerika’nın bol yağmurlu bölgelerinde yaşayanların Kaliforniyalılara göre daha depresif olmadığı
kanıtlanmış!

ARKADAŞLAR EN İYİ İLAÇ

O zaman insanları mutlu eden ne? Bulgulara göre dini inanç insanların mutluluğunu artıran önemli bir etkenmiş.

İnanan insanlar zorluklara karşı daha kolay göğüs geriyor ve daha iyimser oluyorlarmış. Arkadaşlar, mutsuzluğa karşı müthiş bir ilaçmış! Ahbapları, dostları, aileleri ve çevreleriyle daha yakın ve sık ilişki kuran insanlar karamsarlıktan uzak kalmak için en etkili formülü bulmuşlar.

Bu arada, mutlu olmak için bir grup psikoloğun kullandığı ‘gün inşa etme’ metodundan bahsetmek lazım. Denekler bir gün önce dakika dakika ne yaptıklarını hatırlayıp, bu aktivitenin onların açısından mutluluk düzeyini birden yediye kadar işaretliyorlar.

Bu test 900 Teksaslı kadında uygulanıyor. Sonuçlar ilginç… Bu hanımlar için en çok mutluluk veren ilk beş aktivite, seks, arkadaşlarla sosyalleşme, evde yatıp gevşeme, dua etme ve yemek yeme! Bunları spor yapma ve televizyon seyretme takip ediyor!

Tuhaf ama ‘çocuklarla ilgilenmek’ listenin en altlarında, ev işinin bir sıra üstünde yer alıyor! Çoğu insanın hayatında mutluluğunun kaynağı olarak gördüğü çocukların, günlük hayatın mutsuzluk sebeplerinden biri olması ilginç!

Demek ki, mutlu ettiğini sandığınız her şey mutlu etmiyor! Ancak, günlük hayatta insanı sinirlendiren, geren, mutsuz eden ufak tefek olaylar, hayatın genelinde mutluluk kaynağı olabilirmiş!

Sürekli şikayet ettiğiniz stresli işiniz, hayatınızın en önemli rengi olabilir örneğin. Psikologların bu konuyla ilgili edindiği farklı bir bulgu da: "Sonların gücü"! Sözgelimi, sizi çok mutlu eden bir ilişki, son bir haftasında berbat kavgalar ve gözyaşı dolu bir ayrılıkla sonlanıyorsa, bütün hayatınız boyunca o ilişkiyi kötü hatırlıyorsunuz!

Bu konu, kolonoskopi yaptıran bir grup insan üzerinde test edilmiş. Biliyorsunuz kolonoskopi, bağırsaklarla ilgili rahatsız edici, biraz acılı bir muayene metodu. Bir grup hastaya standard kolonoskopi yapılmış.

Diğer grupta ise kolonoskopi aleti, muayeneden sonra 60 saniye hareketsiz bırakılmış. Hastalara acı veren bölüm aletin hareketleri olduğu için, uygulama 60 saniye daha uzun sürdüğü halde, muayenenin sonu 60 saniyelik acısız bir zaman dilimiyle bittiği için, ikinci gruptaki hastalar, uygulamayı, ilk gruba göre daha az rahatsız edici bulmuşlar!

Peki, herkes mutlu olabilir mi? 1996′da yapılan bir araştırmaya göre, bir insanın hayatından memnun olması, yüzde 50 oranında genetik yapısına bağlı! Genler neşeli, rahat bir kişilik yapısını, stresle başa çıkma kapasitesini, depresyon ve endişeye meyili yönlendiriyor!

Eğer bir insan genetik olarak mutluluğa meyilliyse, başına berbat şeyler de gelse,hatta kaza sonucu bir uzvunu bile kaybetse, zaman içinde, eski mutluluk seviyesine ya da ona yakın bir noktaya dönebiliyor!

ÇALIŞ, ŞÜKRET SENİN DE OLSUN

Bütün psikologların üzerinde fikir birliğine vardıkları üç mutluluk formülü var: Şükretmek, iyilik yapmak ve yaptığın işi sevip daha çok konsantre olmak! Şükretmek, hayattan duyduğun memnuniyeti ifade etmek, hatta bunu düzenli olarak yazmak ve söylemek, sadece insanın keyfini yerine getirmekle kalmıyor.

Kalifornia Üniversitesi’nin araştırmasına göre fiziksel sağlığı düzeltiyor, enerji seviyelerini yükseltiyor, acı ve yorgunluğu azaltıyor! İyilik yapmak, sözgelimi düzenli olarak bir huzurevini ziyaret etmek,bir komşuya yardım etmek, babaanneye mektup yazmak, mutluluk derecesini ani ve dramatik biçimde artırıyor!

Ne para, ne aşk, ne güneş, ne gençlik. Yaptığınız işi sevip, o işe bütün konsantrasyonunuzu ve enerjinizi severek vermek de, mutluluğun formüllerinden biri. Marangoz olsanız da, doktor olsanız da böyle. O kadar araştırma, kolonoskopide ekstra 60 sn niyeye katlanan denekler(!), yazışmalar, toplantılar, istatistikler…

Psikologlar yine bize ana okulunda öğretilenlerle kutsal kitaplarda yazılanlaı bulmuşlar: Mutlu olmak için çalış, iyilik yap, şükret!

Gülse Birsel

31 Ocak 2013 Perşembe

82 YAŞINDAKİ BETÜL MARDİN"DEN KADINLARA ÖGÜTLER....



1. Her sabah spor yapacaksın. Günaşırı filan değil evladım. Her sabah.

2. Hep ça...lışacaksın. Üreteceksin. Beynin meşgul olacak, hep koşturman gereken işler olacak.

3. Günceli takip edeceksin. Haber izle, dergi, kitap, gazete oku. Gündemi yakala. Her konuda kendini update et. Yeni çıkan kitapları da bil, yeni açılan lokantaları da, bu sene moda olan renkleri de.

4. Evlilik ise şart değil, kafanı takma. Gerekli de değil. Hatta şöyle söyleyeyim: One problem less! (Bir problem eksik!)

5. Çocuk meselesine gelince... Ha işte, burada akan sular duruyor. Yapabiliyorsan yap. Birini bu kadar çok sevmek, onun sorumluluğunu taşımak sadece onu değil, seni de mutlu eder. Doğurmayacaksan, evlat edin. O zaman da senin çocuğun değişen bir şey yok. Evlat edinmeyeceksen de, manevi çocuğun olsun, birini okut, geleceğini şekillendirmesine yardımcı ol.

6. Günde bir kere et ye. Mutlaka her öğün sebze ve meyve ye. Kusura bakma, ben tatlı severim. Tatlıdan uzak dur diyemeyeceğim!

7. Ölümden sonra yaşamak istiyorsan, günlük tut. O küçük notlar, hem kendi hayatının tanıklığı, hem de yarına kalan bir bilgi kaynağı. Mesele benim babam, hiç düşünmeden 60 sene boyunca her gün Ece Ajanda'sına o gün olanları yazmış. Hâlâ açıp okuyorum ve çok faydalanıyorum.

8. Olumlu olacaksın.

9. Bazı şeyleri kabul edeceksin. Bütün kadınların seni sevmesine imkân yok! Demek ki bazı kadınlara dikkat edeceksin.

10. Erkeklere gelince, aynı anda birkaçını sevmeyeceksin. Ama onların böyle bir yeteneği ve şerefsizliği olduğunu bileceksin!! !

14 Ocak 2013 Pazartesi

BEYNİMİZ NASIL DAHA İYİ ÇALIŞABİLİR..?



1-İnsan beyninin ayaktayken ve açık havadayken yaklaşık yüzde 10 daha fazla çalıştığı düşünülmektedir.Önemli kararlarınızı alırken kapalı alandaysanız,''volta atmayı''deneyebilirsi
niz.

2-Yürüyerek kolları sallamak beynin performansını olumlu etkiliyor.Önemli kararlarınızı açık havada,kollarınızı sağa sola sallayarak yürürken almaya ne dersiniz ?

3-Yabancı bir dil öğrenme beyni güçlendiriyor.Her gün birkaç yabancı ya da yerli yeni kelime öğrenip,kullanabilirsiniz.Sözlük okuyabilirsiniz.Alışveriş listesi veya telefon numaralarını ezberlemeyi deneyebilirsiniz.

4-Zihinsel jimnastik/antrenman yapın.Bunun için çeşitli bulmacaları çözebilirsiniz.Satranç gibi akıl oyunları oynayın.

5-Rutinden kurtulun.Rutin olarak tekrar ettiğiniz davranışlardan vazgeçin.Bazen telefonu sol elinizde tutun,çantanızı diğer elinizle taşıyın,evinize başka bir yoldan gidin.En azından bir günlüğüne televizyon kumandasını sık kullanmadığınız elinizde tutun.

6-Entelektüel zevklerinizi geliştirmek için her gün mutlaka iyi bir özdeyiş antolojisinden birkaç cümle okuyun.Beyninizi kaliteli cümlelerle besleyin.

7.Her gün güzel bir resme veya fotoğrafa bakmaya çalışın.Estetik algınız,gördüğünüz estetik şeyler kadar gelişir.

8-Sevdiğiniz bir müziği bir süre gözleriniz kapalı dinleyin.Beyin otoriteleri tarafından klasik müziğin zekaya 7 puan ekleyebildiği iddia edilmektedir.

9-Günde aklınızdan 60 bin ile 80 bin arası düşünce geçer.Bu düşünceler ne hakkındaysa,hayatınız da ona göre şekillenir.Unutmayın,kafanızda en çok neyi düşünürseniz,hayatınızda da onu çoğaltırsınız.

10-Bir konu hakkında düşünürken,nasıl düşündüğünüzü de gözlemleyin.Düşünmek üzerine düşünmek,beyin ve düşünce kapasitesini arttırır.

11-İyi bir uyku kaliteli bir beyin için şarttır.Çok uyuyorum diye üzülmeyin.Einstein'in günlük 10 saatten fazla uyuduğu biliniyor.24 saati geçen uykusuzluk beyinde sarhoşluğa benzer bir etki yapar.

12-Bol ve temiz oksijen beyin için çok önemlidir.Beynimiz ağırlık olarak vücudumuzun yüzde 2'sini oluşturduğu halde,vücuda gelen oksijenin yüzde 25'ini tüketir.Oksijensiz kaldığımızda ölümü gerçekleşen ilk organımız beyindir.Odanızın penceresini açarak kendinize bol bol oksijen ısmarlayın.

13-Farklı düşünme tarzları beyninizi geliştirir.Çocuklar ve hayvanlarla daha fazla vakit geçirin.Sizden farklı düşünen insanlarla konuşun.

14-Kullanılmayan organ körelir.Sürekli televizyon seyrederek beyninizi düşük viteste çalıştırmayın.

15-Beynin en tehlikeli yanı ''ters çaba'' kuralına göre çalıştığı anlardır.Başınıza gelmesinden en çok korktuğunuzu başınıza getirir! Buna ters çaba kuralı denir.Beyin odaklanılan hedef olumsuz olsa bile,bunu gerçekleştirmek için çalışır.Topluluk önünde konuşma yaparken ''acaba heyecanlanır mıyım ?'' diye düşünürseniz,heyecanlanırsınız.

16-Beyni yoran monotonluktur.Hayatınızı ne kadar renklendirirseniz,beyninizi o kadar neşelendirebilirsiniz.

17-Beyin kısa süreli hafızada beş ile yedi arasındaki bilgiyi işleyebilir.Yeni bir bilgi gelince,bu bilgilerden birini atar.Buna ''sihirli sayı'' kuralı dneir.Bu kural aşılıp aşırı bilgi yüklenmesi durumunda beynimiz ''servis dışı'' olur.Hayatınızın en büyük kararlarını alırken ''kafadan'' değil,tıpkı beş haneli iki rakam grubunu çarparken yaptığınız gibi,bir kağıt üzerine yazarak ne yapacağınızı hesaplayın.

İYİ BİR YAŞAM İÇİN ALTIN KURALLAR -



1-Ucuz araba kullan ama, alabileceğin en güzel evi al.

2-Her zaman ve her ortamda anlatabileceğin üç fıkra öğren.

3-Sevinçlerini sakın erteleme.

4-Eşini çok iyi seç. Çünkü bu seçim mutluluğunun veya bedbahtlığını %90’ını oluşturur.

5-Hergün 30 dakika yürüyüş yap.

6-Her yemekten sonra şükret.

7-Bir arkadaşına sırrını açıklamadan önce iki kere düşün.

8-Maaş çekini imzalayan kişileri asla eleştirme.

9-Kaybedecek şeyi olmayan insanlardan kork.

10-Gözünün önünde hep güzel şeyler bulundur.

11-Çocukların, gelenek sözcüğünü duyduklarında seni hatırlayacak şekilde yaşa.

12-Dinine ait kitabı tam anlamıyla okumak için kendine bir yıl süre tanı.

13-Biri seni kucakladığında ilk bırakan sen olma.

14-Hergün 6 bardak su içmeyi unutma..

15-seni seven insanları koru..

16-Zor da olsa ailenle tatil yapmak için her şeyi dene. Bu tatildeki anılar, hayatındaki en değerli anılardan biri olacak.

17-Kendine yapılmasını istemediğin hiçbirşeyi başkalarına yapma.

18-Başarıya, iç huzura kavuştuğun, sağlıklı olduğun ve sevildiğin zamanı değerlendir.

19-İyi ve başarılı bir evliliğin iki şeye bağlı olduğunu unutma:
a) Doğru insanı bulmak
b) Doğru insan olmak.

20-Ebeveynlerini, eşini ve çocuklarını eleştirmek istediğin zaman dilini ısır.

21-Evliliğini güzelleştirmek için hergün bir şeyler yap.

22-iyilik dolu bir sözü ve iyiliğin etkisini asla küçümseme.

SON SÖZ..
Hayatınızdaki kötü olayları düşünerek vakit kaybetmeyin; Yoksa güzellikleri görmekte gecikebilirsiniz . .

8 Ocak 2013 Salı

Bambu Ağacı

Çin' deki Bambu ağacının yetişmesi hayat felsefesi için güzel bir örnektir. Çinliler bu ağacı söyle yetiştirir: Önce ağacın tohumu ekil...