4 Ocak 2025 Cumartesi

Bambu Ağacı

Çin' deki Bambu ağacının yetişmesi hayat felsefesi için güzel bir örnektir. Çinliler bu ağacı söyle yetiştirir:
Önce ağacın tohumu ekilir, sulanır ve gübrelenir.
Birinci yıl tohumda herhangi bir değişiklik olmaz. Tohum yeniden sulanıp gübrelenir. Bambu ağacı ikinci yılda da toprağın dışına filiz vermez. Üçüncü ve dördüncü yıllarda her yıl yapılan işlem tekrar
edilerek bambu tohumu sulanır ve gübrelenir. Fakat inatçı tohum bu yılda da filiz vermez. Çinliler büyük bir sabırla beşinci yılda da bambuya su ve gübre vermeye devam ederler.Ve nihayet besinci yılın sonlarına doğru bambu yeşermeye baslar ve altı hafta gibi kısa bir sürede yaklaşık 27 metre boyuna ulaşır. Akla gelen ilk soru şudur : Çin bambu ağacı 27 metre boyuna alti hafta da mi yoksa beş yılda mı ulaşmıştır ? Bu sorunun cevabi tabii ki beş yıldır. Büyük bir sabırla ve ısrarla tohum beş yıl süresince sulanıp gübrelenmeseydi ağacın büyümesinden hatta var olmasından söz edebilir miydik ? 
Bir başarının şartları her zaman çok basittir.
1- Bir sure için çalısın,
2- Bir sure için tahammül edin.
3- Her zaman kendinize inanın
4- Ve hiçbir zaman geri dönmeyin.

2025 e Girdik mi?


Sırlarla Dolu Evren


  • Bu dünyada benim canımı sıkan her kim varsa topunu "ilahi adalet"e teslim ediyorum..İnsanlara laf anlatmaktan, eğriyi, doğruyu,iyiyi güzeli göstermekten vallahi bıktım, gına geldi..zaten bu benim işim de değil ama duramıyorum halbuki bana ne?..Bir kötülük gördüm mü hemen atlıyorum orta yere..!
     Şu dijital dünyada, bilgisayarların bu derece her şeyi yapabileceğini düşünen bizler, acaba şunu aklımıza hiç getiremiyor muyuz..? Eskiden büyüklerimiz bize sağ tarafımızda iyilikleri yazan melekler, sol tarafımızda ise kötülükleri yazan melekler olduğunu söylerlerdi..
  • O zamanlar bu söylemler karşısında çocuk aklımızla, ya gülerdik, ya da korkardık..Biraz soyut bir kavram gibiydi..Oysa artık bunun hiç de soyut olamayacağını düşünüyorum
    • Herkesin mahşer günü hesap verme sırası geldiğinde, ruhunda taşıdığı bu bellekler vasıtasıyla kocaman bir bilgisayar ekranında, her şey ortaya dökülebilir..Sonuç olarak, etrafımızdaki insanları bu maddi dünyada alaverelerle, dalaverelerle kandırabiliriz ama tüm bunların hepsi bizim irademiz dışında kayıt altına alınıyor olarak düşünüyorum..! Bundan sonra hiç kimseye laf anlatmaya çalışmayacağım..Hepimiz bir gün bu dünyadan göçeceğiz..Ve o büyük salonda herkes bir gün toplanacak..! Şu yaşadığımız dünyada, neyin iyi, neyin doğru, neyin yanlış olduğu konusunda epeyce kafam karıştı..Birbirinden daha üstün olma hırsı içinde, insanların her türlü ahlaksızlığı kullandıklarını görür oldum..Bir gün önceki söylediklerini bir gün sonra yalanlar oldular..! Kime güveneceğimi şaşırdım..! Bana kötülüğü dokunan insanların cezasını çektiğini bu dünyada görmeyi tercih ederim ama özellikle "kul hakkı" yiyenleri, yalancılık, dolandırıcılık, sahtekarlık, ikiyüzlülük yapanların cezalarını çektiklerini öbür dünyada da bizzat göstermeyi Allah nasip etsin inşallah...(L:D)

BİR KEDİM BİLE VAR


 

Değişik yazarların yazdığı küçük hikayelerden alıntılar,tarihimizden süzülüp gelen atasözleri,deyimler,özdeyişler veya kendi yazdıklarımdan,gezdiğim yerlerin fotoğraflanmasından oluşan bir blogtur.. Leyla Değirmenci

15 Nisan 2021 Perşembe

Baltayı Bilemek


Bir ormanda iki kişi ağaç kesiyormuş. Birinci adam sabahları erkenden kalkıyor, ağaç kesmeye başlıyormuş, bir ağaç devrilirken hemen diğerine geçiyormuş. Gün boyu ne dinleniyor ne öğle yemeği için kendine vakit ayırıyormuş. Akşamları da arkadaşından bir kaç saat sonra ağaç kesmeyi bırakıyormuş.

İkinci adam ise arada bir dinleniyor ve hava kararmaya başladığında eve dönüyormuş. Bir hafta boyunca bu tempoda çalıştıktan sonra ne kadar ağaç kestiklerini saymaya başlamışlar.

Sonuç:  İkinci adam çok daha fazla ağaç kesmiş. Birinci adam öfkelenmiş: "Bu nasıl olabilir? Ben daha çok çalıştım. Senden daha erken işe başladım, senden daha geç bitirdim. Ama sen daha fazla ağaç kestin. Bu işin sırrı ne?"

İkinci adam yüzünde tebessümle yanıt vermiş: "

Ortada bir sır yok. Sen durmaksızın çalışırken, ben arada bir dinlenip baltamı biliyordum. Keskin baltayla, daha az çabayla daha çok ağaç kesilir.

"Kendimizi geliştirmek, baltamızı bilemektir. Kendimize zaman ayırıp, yaşamımızı objektif bir bakışla gözden geçirmektir. Zayıf bulduğumuz yanlarımızı geliştirmek için çaba göstermektir. 


Bu, zihnimizin, ruhumuzun, karakterimizin güçlenmesi için olmazsa olmaz bir koşuldur. Delhi'deki ünlü tapınakta Sokrat’ın şu sözü yer alır: "İnsan Kendini Tanı." Kendini tanımak, şu anda olduğumuz noktayla olmak istediğimiz nokta arasındaki yoldur. Kendini tanımak, kendimizi nasıl gördüğümüz ile başkalarının bizi nasıl gördüğü arasında fark olmaması anlamına gelir. Bireysel ve iş yaşamımızda başarılı, mutlu ve doyumlu olmak istiyorsak, baltamızı bilemek için kendimize zaman ayırmalıyız.





Bambu Ağacı

Çin' deki Bambu ağacının yetişmesi hayat felsefesi için güzel bir örnektir. Çinliler bu ağacı söyle yetiştirir: Önce ağacın tohumu ekil...